masallar masallar

Istanbul, Türkiye
En büyük şansımdı belki de henüz kirlenmemiş bir sahil kentinde doğup büyümek. sanayisi vardı, havası kirliydi, denizi kirliydi ama bunlara inat insanları hala temizdi. Kendilerine has bir şekilde konuşur, oralı olmakla gurur duyar, tüm büyük şehirlere kafa tutarlardı.Onların içinde büyüdüm işte ben... Ama "biz büyüdük ve kirlendi dünya"...benim şehrim kirlenirken ben onu geride bırakıp büyük şehirlere, hayallerime doğru yola çıktım.çok çalışmadan ulaştığım başarılarımın tadını çıkarmaya başladım. okudum, gezdim, eğlendim... sonra o da kesmedi, daha çok okumak daha çok çalışmak, daha çok gezmek eğlenmek için daha büyük bir şehre geldim. ve orda soluklanıyorum artık. ya da daha çok yoruluyorum bilmiyorum. Belki yarın daha büyük bir şehir bulur oraya çeviririm pusulamı. Hiç bir yere ait hissetmiyorum kendimi. Neresi sıla bize, neresi gurbet...

6 Haziran 2008 Cuma

belki her şey yeni başlıyordur ?

uzun zamandır aklimda var olan blog olusturma fikrini bugün hayata gecirmek icin durdurulamaz bir heyecan duydum. üst üste koysam boyumu asacak kadar uzun olacak günlüklerim belki bu işe biraz bozulacaklar ama teşhiri seven insanoğlunun bir ferdiyim ben de en nihayetinde. ortaokul yıllarında yazdığım günlükleri ilerde basma gibi saçma sapan bir fantazim vardı. halbuki kim ne yapsindi benim şişe çevirmede hangi oğlanı öptüğümü. bu acı gerceği sindirebilmem zaman alsa da, blog dünyasi acaba? diye bir soru işareti oluşturdu kafamda. yok yok artık beğendiğim erkekleri öpmek için şişe çevirmece oynayacak yaşı geçeli çok oldu. ama herkes kadar anlatacak bir seylerim vardir benim de.

bu kadar romantik ve umut kokan bir blog ismi neden seçtim bilmiyorum. halbuki ne umudum var ne de o kadar parlak bir mavilik. turquoisehopes ismi elinde pamuk helvasıyla, deniz kenarinda uçan balonlarini havaya saliveren mavi elbiseli sicak guluslu kız çocuğunu akla getirse de ben is hayatinin bitmeyen kosusturmacasi, ayak kaydirmacasi, entrikalari icinde kaybolmaya baslamis, çok yakinda turkuaz hunisiyle kendisini sosyeteye takdim edecek bir insan evladiyim.
ama yine de bir yerlerden biri sesleniyor bana: Belki her sey yani basliyordur ?