masallar masallar

Istanbul, Türkiye
En büyük şansımdı belki de henüz kirlenmemiş bir sahil kentinde doğup büyümek. sanayisi vardı, havası kirliydi, denizi kirliydi ama bunlara inat insanları hala temizdi. Kendilerine has bir şekilde konuşur, oralı olmakla gurur duyar, tüm büyük şehirlere kafa tutarlardı.Onların içinde büyüdüm işte ben... Ama "biz büyüdük ve kirlendi dünya"...benim şehrim kirlenirken ben onu geride bırakıp büyük şehirlere, hayallerime doğru yola çıktım.çok çalışmadan ulaştığım başarılarımın tadını çıkarmaya başladım. okudum, gezdim, eğlendim... sonra o da kesmedi, daha çok okumak daha çok çalışmak, daha çok gezmek eğlenmek için daha büyük bir şehre geldim. ve orda soluklanıyorum artık. ya da daha çok yoruluyorum bilmiyorum. Belki yarın daha büyük bir şehir bulur oraya çeviririm pusulamı. Hiç bir yere ait hissetmiyorum kendimi. Neresi sıla bize, neresi gurbet...

17 Temmuz 2013 Çarşamba

Green Gate var dediler geldik!

Dekorasyon işlerine yeni yeni merak sardım. İşyerinde fırsat buldukça dekorasyon bloglarını geziniyorum, hem gönül eğlendiriyorum hem potansiyel evim için fikir ediniyorum. Her gün yeni bir güzellikle karşılaştığım için şu çeyiz alışverişi konusunda pek aceleci davranmıyorum, ama bazen öyle güzel şeyler görüyorum ki "benim olmalı!" diye haykırıyorum içimden.

Benim olmalı dediklerimin başında Green Gate ürünleri geliyordu son zamanlarda. Duydum ki Temmuz ayı itibariyle Tepe Home mağazalarında satılmaya başlanmış. Sıkı bir blogger olmayıp bu haberi biraz geç duyduğum için, mağazaya gittiğimde ürünler bir kaç tabak, bir kaç fincan ve kutudan ibaret kalmıştı :) Kalmasaydı ne olacaktı derseniz , doğrusu pek de bir şey olmayacaktı. Belki bir kaç ürünle nefsimi köreltir, çeyizimin ilk parçalarından almış olurdum ama para öyle kolay kazanılmıyor arkadaş. Burda dirsek çürütüyoruz haftanın 5 günü, hatta zaman zaman gecesi! Bu fahiş fiyatlara rağmen ürünler tükendiğine göre çürük olmayan dirsekler Green Gate'lerini güle güle kullansınlar diyor ve koşarak buradan uzaklaşıyorum!