masallar masallar

Istanbul, Türkiye
En büyük şansımdı belki de henüz kirlenmemiş bir sahil kentinde doğup büyümek. sanayisi vardı, havası kirliydi, denizi kirliydi ama bunlara inat insanları hala temizdi. Kendilerine has bir şekilde konuşur, oralı olmakla gurur duyar, tüm büyük şehirlere kafa tutarlardı.Onların içinde büyüdüm işte ben... Ama "biz büyüdük ve kirlendi dünya"...benim şehrim kirlenirken ben onu geride bırakıp büyük şehirlere, hayallerime doğru yola çıktım.çok çalışmadan ulaştığım başarılarımın tadını çıkarmaya başladım. okudum, gezdim, eğlendim... sonra o da kesmedi, daha çok okumak daha çok çalışmak, daha çok gezmek eğlenmek için daha büyük bir şehre geldim. ve orda soluklanıyorum artık. ya da daha çok yoruluyorum bilmiyorum. Belki yarın daha büyük bir şehir bulur oraya çeviririm pusulamı. Hiç bir yere ait hissetmiyorum kendimi. Neresi sıla bize, neresi gurbet...

7 Eylül 2011 Çarşamba

nerdeyim ben?

evet çok uzun zamandır ortada yoktum. zaten ben şu blok (orjinalitesini bozmamak için düzeltmedim, anlayın işte blog işinden ne kadar anladığımı) işini bir türlü kıvıramadım. yazarken roman yazıyor havalarına giriyorum, sanki binlerce okuyanım varmış da onları hayal kırıklığına uğratmamak icin azami özen gösteriyorum. tey allaaam bazen kendimi hiç anlayamıyorum. halbuki yazmak için burası degil mi? yaz işte içinden geçeni , aklına geleni, ağlatanı, güldüreni... müdürünü çekiştir, sevgiline veriştir, yeni aldığın ojeleri çekip koy başkaları gibi...yok! iflah olmaz romantikmişcesine (haha kullanmak istedim bu kalıbı ilk kez) düşüne düşüne blog yazıyor bizim kız. ayakta alkışlayın lutfen!

Hiç yorum yok: